Fosil yakıtlar olarak da bilinen kömür, doğalgaz ve petrol yenilenemeyen enerji kaynakları arasında

yer almaktadır.

​

Kaynak kullanımının artması ve bu fosil kaynakların rezervlerinin kısıtlı olması sebebiyle 21. yüzyıl içerisinde bu kaynakların rezervlerinin tükeneceği tahmin edilmektedir. Bu kaynakların dünyada zaten dengesiz bir şekilde dağılması önemli bir sorun olarak görülürken gelecekte bu kaynakların tükenmesi kaynak paylaşımının daha da zorlaşacağını göstermektedir. Oysa bu kaynakların alternatifi olan yenilenebilir enerji kaynakları ise gelecekte yaşanabilecek enerji sorununa çözüm olarak düşünülebilir. Çünkü bu kaynakların
sınırsız olması ya da belli bir oranda yenilenmesi ve çevresel zararlarının kısıtlı ya da hiç olmaması bunları gerçek bir alternatif yapmaktadır. Günümüzde, yenilenebilir enerji kaynakları teknolojisinde yaşanan gelişmeler ise bu alana yönelik yatırımların artması açısından önemlidir.

​

Yenilenebilir enerji, ülkelerin enerji ihtiyaçlarını yerli kaynaklarla karşılayarak dışa bağımlılıklarının azaltılması, kaynakları çeşitlendirerek sürdürülebilir enerji kullanımının sağlanması ve enerji tüketimi neticesinde çevreye verilen zararların en aza indirilmesi açılarından son derece önemli bir yere sahiptir.

Bugün dünya genelinde tüketilen enerjinin yaklaşık yüzde 20’si yenilenebilir kaynaklardan elde edilmektedir. Mevcut durumda fosil yakıtlara olan bağımlılık yüksek düzeyde olmasına rağmen yıllar itibarıyla yenilenebilir enerjinin kullanım oranları giderek artmaktadır.

​

Biyogaz, yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde ayrı bir önem sahiptir. Bu önem öncelikle bitkisel, hayvansal, endüstriyel ve şehirsel atıkların bertaraf edilmesinde en etkili yöntemlerden biri olmasından kaynaklanır. Atıklar bir taraftan kontrollü bir şekilde bertaraf edilirken, bir yandan bu işlem sonucunda ortaya biyogaz ve biyo gübre ürünleri de çıkmaktadır. Ayrıca biyogazın ko-jenerasyon ünitelerindeki motorlarda yakılmasıyla elektrik enerjisi elde edilmektedir. Bu elektrik üretilirken aynı zamanda, ortaya çıkan ısıdan da yararlanılmaktadır. İşlem sonunda elde edilecek CO2 ve ısı enerjisi birleştirilerek kurulacak bir seranın fonksiyonel hale gelmesini sağlayabilecektir.